دليل تركيا
دليل الشركات - أخبار تركيا - سياحة وسفر - فرص عمل - العلاج والتجميل

Türk sanat müziği şarkıları

236

Türk sanat müziği şarkıları




Affetmem asla seni (Ateş olup yaksan da)
Ağlamakla inlemekle ömrüm gelip geçiyor
Ağlar gezerim sâhili, sanki benimlesin
Anla artık, anla beni (Son mektup)
Anladım sevmeyeceksin beni sen nazlı çiçek
Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Aşkı seninle tattı, hicrânla yandı gönül
Aşkın susuz bağında pınar gibi çağlarım
Ateş olup yaksan da (Affetmem asla seni)
Avuçlarımda hâlâ sıcaklığın var
Ayrıldı gönül şimdi yine bir tek eşinden
Ayrılmak ne kadar zor, unutulmak çok acı
Bahâr bitti, güz bitti; artık bülbül ötmüyor
Baharda bu yıl bir melal var hüzün gibi
Bakışı çağırır beni uzaktan
Bakmıyor çeşm-i siyâh feryâde
Bana nasıl vazgeç dersin, gönül senden vazgeçer mi?
Bana yârdan vazgeç derler
Ben ağlarım, eller güler
Bende hicrân yarasından da derin bir yara var
Ben gamlı hazan, sense bahâr, dinle de vazgeç
Beni cânımdan ayırdı, âh, gönlümü yıktı temelden
Bir ateşim yanarım, külüm yok dumanım yok
Bir bahâr akşamı rastladım size
Bir demet yâsemen aşkımın tek hâtırası
Bir gün karşılaşırsak ayrıldığımız yerde
Bir haber ver ey sâbâ, n’oldu gülistânım benim?
Bir ihtimâl daha var, o da ölmek mi dersin?
Bir kerre bakanlar unutur derdi günahı
Bitmez tükenmez bu dert, ömür diyorlar buna
Biz Çamlıca’nın üç gülüyüz
Boğaziçi, şen gönüller yatağı
Bugün yine gönlümün bahçesinde gezindim
Bülbül ne gezersin Çukurova’da
Bülbül’i Şeydâ’ya döndüm, dehr’i görmez gözlerim
Cânâ rakîbi handân edersin
Çamlar arasından süzülürken mehtâb
Çiçek nedir görmeden bozkırlara dalmışsan
Çubuğum yok yol üstüne uzatam
Değdi saçlarıma bahar gülleri (Nazende)
Derdimi ummâna döktüm âsûmâna inledim
Dil şâd olacak diye kaç yıl avuttu felek
Dil yâresini andıracak yâre bulunmaz
Dün gece saz meclisine neden geç geldin?
Dün gece ye’sile kendimden geçtim
Ellerim böyle boş mu kalacaktı?
Eski dostlar (Unutulmuş birer birer, eski dostlar, eski dostlar)
Esti nesim-i nev-bahar, açıldı güller subh-dem
Evlerinin önü handır
Ey büt-i nev edâ
Ey çeşm-i ahû, mehlikâ, cürmüm nedir söyle bana
Ey mehlika, ey gül beden
Fâriğ olmam meşreb-i rindâneden
Gam çekme güzel n’olsa baharın sonu yazdır
Gel ey denizin nazlı kızı nuş-i şarab et
Gidelim Göksu’ya bir âlem-i âb eyleyelim
Gölgesinde mevsimler boyu oturduğumuz
Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar
Gönlüm düşüyor çırpınarak gizli kemende
Gönlüm özledikçe görürdüm hele lacivert kanatlı kumru olsaydım
Gönlümün şarkısını gözlerinde okurum
Gönül aşkınla gözyaşı dökmekten usandı artık
Gönül sana tapalı kapın bana kapalı
Gönül yarasından acı duyanlar
Gördüğümde başımı çevirdiğim gün olur (Gurur, inan ki gurur)
Gördüm seni sevdim güzelim gonce-i tersin
Göze mi geldim, sen mi unuttun?
Gözlerin bir aşk bilmecesi sorar gibi
Gözlerinin içine başka hayâl girmesin
Gözümde özleyiş, gönlümde acı (Bana benden yakın, benden yabancı; içimde dolaşan, gezen biri var)
Güller ne hoştur, renkler ne ince
Gül ağacı değilem, her gelene eğilem
Gül hazîn, sünbül perîşan, bâğ-ı zârın şevki yok
Gülmedi şu bahtım, gülmedi gitti
Güzel bir göz beni attı bu derin sevdaya
Hançer-i aşkınla ey yâr gönlüm üzre vurma hiç
Hastayım, yalnızım, seni yanımda sanıp da bahtiyâr ölmek isterim
Hastayım, yaşıyorum görünmez hayâliyle
İçimdeki özlemi uyutamıyorum yâr
İçime hep hüzün doluyor
İnan ki ağlamadım, hüzünlüyüm sadece
İstanbul’da, Boğaziçi’nde, bir garip Orhan Veli’yim
Kâtibim (Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur)
Kapıldım gidiyorum bahtımın rügârına
Kendim gurbet elde, gönlüm sılada
Kime halim diyeyim, kime feryâd edeyim?
Kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben hâlime
Körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin
Menekşelendi sular, sular menekşelendi
Menekşe gözler hülyâlı
Mümkün mü unutmak güzelim, neydi o akşam
Neden kalbim seni sevdi, o gözler zihnimi çeldi
Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım
Ne dert kalır ne hüzün, bir sudur akar zaman
Ne günâh etse açılmaz iki gönlün arası
Ne senin aşkına muhtâç, ne esirin olacağım
Nerelerde kaldın ey serv-i nâzım
Niçin baktın bana öyle?
Nideyim sahn-ı çemen seyrini cânânım yok
N’ideyim bilmem elinden senin, bilmem n’ideyim
O tebessüm, o tavırlar, o levendâne hıram
Ömrün şu biten neşvesi tâm olsun erenler
Öyle dudak büküp hor gözle bakma (Ah bu şarkıların gözü kör olsun)
Özledim (Sen gittin ya yaşantımın bir anlamı kalmadı)
Rast geldim iki câne, biri al giymiş biri mavili
Rûhuma gecenin mâtemi doldu
Rüzgâr söylüyor şimdi o yerlerde bizim eski şarkımızı
Sâhilde o hoş bûseleri aldığım akşam
Saçının tellerine gönlümü taktı kader
Sazlar çalınır Çamlıca’nın bahçelerinde
Senden uzak günlerim zindân oluyor
Seni ben ellerin olsun diye mi sevdim?
Seni sevdâ çiçeğim, tâc-ı serim
Sensizliği ben seçmedim (Üzme beni)
Sevemez kimse seni, benim sevdiğim kadar
Sevenler hiç unutmaz ayrı düşse de yollar
Sevgi deli gönülden gönüle bir akıştır
Sevmiyorum seni artık, gözlerimi geri ver
Sırma saçlı yârimin cân behşederken işvesi
Son ümidim de bitti, kuş gibi uçtu gitti
Son Mektup (Anla artık, anla beni)
Sorma bana, nafile, neler düşündüğümü
Söyleyemem derdimi kimseye, dermân olmasın diye
Şarkılar seni söyler, dillerde nâme adın (Huysuz ve tatlı kadın)
Tadı yok sensiz geçen ne bahârın, ne yazın
Tel tel taradım zülfünü
Unutturamaz seni hiçbir şey
Unutulmaz adınla dudakta kal sevgilim
Unutulmuş ne varsa sevgiden geri kalan
Ümitsiz bir aşka düştüm, ağlarım ben hâlime
Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur (Kâtibim)
Var mı hacet söyleyim ey gültenim
Vücud ikliminin sultanısın sen
Yaşamak zevki verir ruhuma sonsuz kederim
Yâd eller aldı beni
Yâr saçların lüle lüle
Yemeni bağlamış telli başına
Yine bu yıl Ada sensiz içime hiç sinmedi
Yine hazan mevsimi geldi
Yıllar ne çabuk geçti o günler arasından
Yine bahar oldu coştu yüreğim
Zamân olur ki ânın hâcle-i visâlinde

التعليقات مغلقة، ولكن تركبكس وبينغبكس مفتوحة.

محادثة واتسأب مباشرة
هل تريد المساعدة؟
مرحباً ...
هل تريد المساعدة؟
تواصل معنا مباشرة عبر الواتسأب.